DİVAN EDEBİYATI

DİVAN EDEBİYATI



DİVAN EDEBİYATI

Arkadaşlar, edebiyat nedir diye bir sayfa yazdığımdan; Divan edebiyatına da değinmeden geçemeyeceğim. Ben divan edebiyatı uzmanı değilim ama kısaca bildiğim kadarıyla, divan edebiyatı hakkında da bir şeyler yazmak istiyorum. Divan edebiyatı deyince bön, bön bakacağımıza birazcık da olsa bilgimiz olsun diye bu yazı yazıyorum.
Divan edebiyatı:
Divan edebiyatı Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra ortaya çıkmıştır, ilk örnekleri 13’üncü Yüz yılda verilmiştir. Türkler, önceleri yazışma resmi dili olarak Arapçayı kullanıyorlardı. Türkçeye geçiş yapıldıktan sonra Arapça ve Farsça da Türkçenin içerisine yerleşti. bu üç dilin karışımına Osmanlı Türkçesi denildi. Bunu neden yazıyorum? Çünkü divan edebiyatında sık, sık Arapça, Farsça kelimeler kullanılır ve hatta içeriğinde Arapça, Farsça olmayan şiirleri divan edebiyatı denilemez.  Divan edebiyatına, divan edebiyatı denilmesinin asıl sebebi şairlerin şiirlerini, divan denilen el yazması bir kitaplarda toplamış olmasıdır.
Nazım: divan edebiyatında büyük önem taşır nazımın anlamı sıra, düzen demektir ve divan edebi yatında şiirler İran edebiyatından aruz ölçüsü ile yazılmıştır, divan şiirinin bir satırına beyit denir beyit’in anlamı ev demektir. Şiirler mısralar halinde yazılır mısra’ın anlamı da çift kapılı ev demektir. Bunlar uyak, beyit, mısra, bend, mesnevi, kaside, gibi daha birçok biçimlere ayrılarak devam eder.
              Konulara göre de din dışı ve dini olmak üzere ikiye ayrılırlar. Aruz ölçüsünde açık ve kapalı heceler çeşitli kalıplarda sıralanırlar şairler şiirlerini yazarken mutlaka seçtikleri kalıba uymak zorundadırlar aruz esas olarak hecelerin uzunluğu kısalığı temeline dayanan bir şiir ölçüsüdür.
Şair şiirlerini güzel kelimelerle süsler mesela sevgili: Ay veya güneş olabilir, boy: mızrak olabilir. Saçları sümbül yanakları gün olabilir, kaşları yay kirpikleri ok olabilir ve bu deyimleri böyle istediğimiz kadar uzatabiliriz şair şiirini gördükleri ile değil şiirsel ustalığı ile dile getirir hüzünler kıştır, soğuktur, güzellikler güldür, bülbüldür şair amacına ulaşmak için doğa da gördüğü her şeyi bir amaç için araç olarak kullanabilir.
Kısaca herhangi bir şeyi, sevgiliyi, doğayı güzel bir biçimde açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Benzetmek de şairin şiirsel sanatlarındandır neyin neye benzemesi gerektiğine dair hazırlanmış listeler bile vardır.
İşte arkadaşlar tam teşekküllü olmasa bile divan edebiyatı deyince aklımıza ne geleceğini birazcık olsa bile anlayabilmek için derinliklerine inmeden kısaca yazmaya çalıştım.

 

Ataköy, Baklan, Hadım, Denizli, köyü
 
Bu siteyi İlköğretim Öğrencilerine
tavsiye ederim
Facebook beğen
 
 

Reklam
 


Sayın Yusuf Gündüzün sitesi
 
Bugün Tekil 18 ziyaretçikişi burdaydı!
...................................................denatakoy.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol