UÇAK VE DENİZALTI İÇİNDEKİ BASINÇ DEĞERİ
Sevgili arkadaşlar! Uçaklarda ve deniz altılarda basınçlara girmeden önce size az da olsa biraz basıncın insan üzerindeki etkisinden bahsetmek istiyorum. Eğer bunu bilirsek uçaklardaki ve deniz altılardaki basınç değerlerinin neden araştırmalara değer bir konu olduğunu daha iyi anlayacağız.
Basınç: Yeryüzünde ki gazların dünyamıza etkisidir. Yeryüzünde yaşadığımız yaşam alanın barometrik basınç değeri 1013 milibar atmosferdir bu da mmhg ile gösterilir bu basınç değeri deniz seviyesinde olan yerlerde 760 milibardır (mb). Basınç değerleri yukarıya çıktıkça azalır ve aşağılara indikçe çoğalır basınç değeri azaldıkça oksijen yoğunluğu da teneffüs ettiğimiz gazların içerisinde azalır.
Yukarıda ki paragrafta basınç değerinin yüksekte azaldığı söylemiştim. Mesela bu 3000 metrede 523 milibardır. İşte bu 3000 metreden itibaren insan yaşamı için problemler oluşmaya başlar. Sırası ile önce yorgunluk, halsizlik, bulantı, kas kasılması ve yükseklik devam ettikçe sonuç koma ve ölüm ile sonuçlanır. Şimdi denize girmeye çalışalım mesela denize daldığımızı var sayalım her 10 metre de basınç bir atmosfer artar bu da 10 metre dalan bir kişi için 2026 milibar demektir. Bir 10 metre daha daldığımızda basınç bir bar daha yükselir. İnsanına göre 20-25 metre sonra halsizlik, görme bozukluğu, kas kasılması ve alkol zehirlenmesi gibi bir olay meydana gelir ( bu da oksijen zehirlenmesinden meydana gelir). Sonuç yine koma ve ölümle sonuçlanır. Belirli bir seviye derinlikten aniden yukarı çıkmak da tehlikelidir birden bire azalan hava basıncı ile akciğer genleşir ve yırtılır işte arkadaşlar insanlar kendi ortamından ayrılırsa gerek uçak içinde gerek deniz altı içinde bu olaylar insanın başına gelir. İşte bunun için bazı önlemler almak gerekir işte bunun için de uçak ve deniz altı içindeki basınç değerleri hakkında bir şeyler bilmemiz gereklidir.
Arkadaşlar uçak ve deniz altılarda basınç araştırmaları sonucu; Denizaltılarda biraz daha fazla teknik içermesine rağmen her ikisini de bir kategoriye sığdırarak anlatmaya çalışacağım.
Genelde deniz altılarını anlatırken siz uçakları da anlamış olacaksınız dite düşünüyorum. Yinede zaman, zaman uçaklara da değineceğim. Arkadaşlar bir deniz altında o deniz altının ağırlığının 3’te 1’i kadarı akülerdir deniz altının motoru çalışınca bu aküler şarj edilir. Aküler şarj olurken aküler bir gaz çıkarır ve bu gazlar toplanarak basınç ayarlama odasına gönderilir bu gazlar daha sonra deniz altının yukarı çıkması için kullanılır burada konumuzla ilgisi olmamasına rağmen bunu özellikle yazdım ki deniz altılarda problem sadece basınç ayarlama değil kullanılmış havayı da depolayıp kullanmaktır. Konumuza dönecek olursak deniz altılarda basınç ayarlama odaları vardır. Bu odaların görevi deniz altının içerisinde ki basıncı bulunduğumuz derinlikteki basınca göre içerisinde yeteri kadar oksijen bulunması şartı ile (bilhassa uçaklarda çok önemlidir) ayarlamaktır ki iç organlarımızdan ne hiç birisi sıkıştırılsın nede genleştirilsin. Deniz altı basınç odaları için deniz altılarda çok miktarda içme suyu tankları, sıkıştırılmış oksijen tüpleri ve diğer gazlardan da bulunur. Basınç odaları gerektiğinde ihtiyaçlarını bu tanklardan giderirler. Bu durum uçaklarda biraz daha farklıdır. Uçaklarda basınç odaları yoktur basınç odalarının görevini yapan teknoloji kullanılmıştır. Uçak kabinlerinde de bu ileri teknoloji basınç dengeleyici kullanılır. Uçağın irtifasına göre kabin basıncını ayarlar. Tabi yine bu teknoloji ayarları yaparken insan yaşamı için gerekli olan oksijenin kabin atmosferi içinde bulunmasını sağlar. Bu da demek oluyor ki uçaklarda da deniz altılara rağmen daha küçükte olsa sıkıştırılmış oksijen tankları bulunmaktadır.
İşte arkadaşlar internetten yaptığım araştırmalar sonucu öğrendiğimi size anlatmaya çalıştım yazdıklarımı ben şahsen anladım sizinde anlayacağınızı umuyorum. |